Giriş
Kadına yönelik şiddet Türkiye’de olduğu gibi bütün dünyanın mücadele ettiği bir sorundur. Gelişen teknoloji ve insanların aktif bir şekilde sosyal medya kullanması ile bu sorun, dijital evrende kadına yönelik şiddetin dijital boyutu olarak baş göstermiştir.
1. Siber Şiddet/Dijital Şiddet
Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 2. maddesinin (d) bendinde şiddet; “Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranış” olarak tanımlanmıştır. Buna göre şiddetin fiziksel, cinsel veya psikolojik olarak farklı türleri bulunmaktadır. Dijital şiddet ise teknolojinin de işin içine girmesiyle yeni bir şiddet türü olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dijital şiddet, bir bireyin veya grubun teknolojiyi kullanarak başka bir bireyi veya grubu hedef alması, tehdit etmesi, korkutması, küçük düşürmesi, manipüle etmesi, kontrol etmesi, nefret söylemine maruz bırakması, itibarını zedelemesi vb. zarar verici davranışlardan oluşur. Akademik literatürde dijital şiddet olgusunun yanı sıra “siber şiddet”, “siber zorbalık”, “çevrimiçi taciz”, “çevrimiçi şiddet” gibi farklı terimler de kullanılmaktadır. (kaynak)
Avrupa Konseyi’nin tanımına göre siber şiddet; “fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik zarar veya acı ile sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel olan, kişilere karşı şiddete neden olmak, şiddeti kolaylaştırmak veya kişileri tehdit etmek için bilgisayar sistemlerinin kullanılmasıdır ve bireyin koşullarının, özelliklerinin veya kırılganlıklarının sömürülmesini içerir.” (Avrupa Konseyi, 2018, s. 5) (kaynak)
Dijital şiddet; sosyal medya, web siteleri, mesajlaşma hizmetleri, dijital oyunların sohbet odaları gibi çok farklı platformlarda gerçekleşebilmektedir (EU, 2018, s.8)
Dijital şiddetin farklı türleri bulunmaktadır: siber taciz, siber takip (ısrarlı takip), birinin sanal ortamda kişisel bilgilerine erişme ve yayınlama (doxing), çevrimiçi nefret söylemi, intikam pornosu, gizlilik ihlali, çevrimiçi tehditler, yapay zeka tarafından yaratılan sahte porno videoları (deepfake porn), etek altı görüntü çekme (upskirting), kimlik hırsızlığı vs. Bu kategoriler, ortaya çıkan yeni dijital şiddet biçimleriyle genişletilebilir, yeni kategoriler eklenebilir (kaynak)
Avrupa Konseyi siber şiddeti altı ayrı alt başlıkta ele almaktadır;
→ siber taciz,
→ siber suç,
→ bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımıyla gerçekleşen gizliliğin ihlali,
→ nefret söylemi,
→ doğrudan tehditler ve fiziksel şiddetle tehdit,
→ çocuklara yönelik çevrimiçi cinsel istismar ve taciz (Avrupa Konseyi,2018,s.6)
Resim1 Avrupa Konseyi Siber Şiddet Şeması
2. İstatistikler
PEW Araştırma Merkezi’nin anketine göre, ABD’de yetişkinlerin %41’i çevrimiçi tacize uğradığını, %75’i çevrimiçi tacizin sosyal medya platformlarında gerçekleştiğini bildirmiştir. Araştırmaya göre, erkekler kadınlara oranla daha fazla çevrimiçi şiddete maruz kalıyor görünse de tacizin türü açısından bakıldığında kadınların çevrimiçi ortamlarda erkeklere oranla daha fazla cinsel tacize ve ısrarlı takibe maruz kaldığı görülmektedir (PEW, 2021)
Uluslararası Af Örgütü’nün (“Amnesty International”) anketine göre kadınların %41’i hayatlarında en az bir kez çevrimiçi tacize maruz kalmaktadır. (Af Örgütü, 2018, s. 57) Avrupa Parlamentosu FEMM Komitesi araştırmasına göre ise her 10 kadından 1’inin 15 yaşından itibaren siber tacize uğramaktadır (AB, 2018, s. 10)
UNESCO araştırmasına göre, kadın gazetecilerin %73’ü çalışma esnasında çevrimiçi tehdide maruz kalmaktadır. Yine kadın gazetecilerin %25’i fiziksel şiddet tehdidi almaktayken, %18’i cinsel şiddet tehdidi almakta ve %20’si çevrimiçi saldırılardan ötürü çevrimdışında da saldırıya uğradığını belirtmektedir (UNESCO, 2020)
Toplumsal cinsiyet ile ilişkili olarak, kadınların dijital şiddet davranışlarıyla daha sık karşılaştığı ve şiddetten daha olumsuz etkilendiği tespit edilmiştir (PEW, 2014; Reed ve diğerleri, 2016; Staude- Müller ve diğerleri, 2012; Tandon ve Pritchard, 2015)
BM “Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Siber Şiddet – Dünya Geneli Acil Eylem Çağrısı” raporundaki verilere göre tüm dünyada kadınların çevrimiçi şiddete maruz kalma ihtimali erkeklere oranla 27 kat daha fazladır.
3. Teknoloji ile Güçlendirilmiş Taciz: Siber Taciz
Yeni teknolojilerin ortaya çıkması ile beraber yakın ilişkilerde şiddetin boyutu siber şiddete evrilmiş ve güçlendirilmiştir. Dolayısıyla partnerlerin birbirini dijital alanda kontrol amaçlı izlemesi de güçlendirilmiştir. Örneğin, iPhone’mu Bul uygulaması ile partnerler birbirlerinin lokasyonunu takip edebilir veya Stalkerwere (siber takip için kullanılan casus yazılım) gibi daha kompleks yazılımlar vasıtasıyla arama geçmişleri, internet arama geçmişleri, lokasyonu, adres rehberi ve sms mesajları gibi tüm bilgilere ulaşabilirler. (kaynak)
Sosyal medya insanların organize bir şekilde siber şiddet uyguladığı bir yer haline gelmiştir. Bu anlamda özellikle kadınlar ve kız çocukları; daha spesifik örnek vermek gerekirse örneğin, kadın oyuncular ve kadın hakları savunucusu avukatlar siber şiddete maruz kalmaktadır. (kaynak)
Resim2 Centre for International Governance Innovation (kaynak)
Lider pozisyonundaki kadınlar ve kız çocukları; örneğin, politikacılar, insan hakları savunucuları ve gazeteciler pozisyonları dolayısıyla özellikle siber şiddetin hedefi olmaktadır (kaynak)
4. Kadına Yönelik Siber Şiddet
Elektronik iletişim ve internet aracılığıyla işlenen cinsiyete dayalı şiddete “kadına yönelik siber şiddet” denmektedir.
Siber şiddet hem kadınları hem de erkekleri etkileyebilse de, kadınlar siber şiddetin farklı ve daha travmatik biçimlerini deneyimlemektedirler.
Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik siber şiddet farklı formlarda tezahür edebilir. Örnek vermek gerekirse; siber stalking yani siber takip, rıza dışı pornografi (intikam pornosu veya şantaj), cinsiyete dayalı iftiralar, nefret söylemi ve taciz, aşağılama, tecavüz tehditleri, ölüm tehditleri ve elektronik olarak kolaylaştırılmış insan ticareti.
Siber şiddet, genellikle çevrimdışı şiddetle aynı kalıpları takip ettiğinden, “gerçek dünyadaki” şiddetten ayrı bir fenomen değildir (kaynak)
Dünya Sağlık Örgütü’nün (World Health Organization “WHO”) araştırmalarına göre dünyada her üç kadından biri yaşamı boyunca farklı şekillerde şiddete maruz kalıyor. İnternet çağının hızla gelişip büyümesiyle birlikte ise her on kadından birinin 15 yaşından önce siber zorbalığa maruz kaldığı tahmin ediliyor.
Bu kadar hızlı gelişip büyüyen internet çağında internetin insanlara sunduğu her türlü bilgi ve sosyal alanlara erişim, temel bir insan hakkı haline gelmiştir. Bu nedenle de dijital alanın kadınlar için güvenli hale gelmesi gerekmektedir.
Yapılan bir araştırmaya göre 15-24 yaş aralığındaki kadınların %51’i ve erkeklerin %42’si hakarete uğrayacağı, hakkında nefret söyleminde bulunulacağı veya tehdit edileceği endişesiyle çevrimiçi tartışmalara girmeyi tercih etmiyor. (kaynak; European Institute for Gender Equality)
5. Türkiye’de Dijital Şiddet
Toplumsal Bilgi ve İletişim Derneği’nin (TBİD) ile KONDA Araştırma Şirketi’nin Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye’nin finansal desteğiyle 2021 yılında yayınladığı Türkiye’de Dijital Şiddet Araştırması’nın sonuçlarına göre;
- Türkiye’de her beş kişiden biri dijital şiddete uğradığını söylüyor.
- Kadınlar cinsiyetlerinden ve fiziksel görünümlerinden ötürü, erkekler siyasi görüşlerinden dolayı daha fazla dijital şiddete uğradıklarını dile getiriyorlar.
- Kadınların %51’i dijital ortamlarda yazılı, sesli veya görüntülü taciz mesajları alıyor, % 46’sı ısrarlı takibe uğruyor.
- Dijital şiddet eylemlerinin en çok gerçekleştiği platformlar sırasıyla; Instagram, Facebook ve Twitter
5.1. Hukuki Çareler
Türkiye’de siber şiddete yönelik bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak kadına yönelik siber şiddet TCK’da sayılan belli kategorilerdeki suçların kapsamına girebilir. Örneğin;
- Israrlı Takip→ Kişilerin huzur ve sükununu bozma – TCK Madde 123
- Kişiler arasındaki özel yazışmaların, görüntülerin ifşası→ Haberleşmenin Gizliliğini İhlal – TCK Madde 132
- Siber sömürü /Cinsel içerikli şantaj→ Özel hayatın gizliliğini ihlal TCK Madde 134, Tehdit – TCK Madde 106, Hakaret TCK Madde 125
- Siber taciz→Cinsel taciz Madde 105
- Gizlilik ihlali→Kişisel verilerin kaydedilmesi TCK Madde 135, Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme TCK Madde 136, Verileri yok etmeme TCK Madde 138, Bilişim sistemine girme TCK Madde 243, Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme TCK Madde 244,
- Kişi adına internette sahte hesaplar açarak onun adına paylaşım yapmak→Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme TCK Madde 136
- Nefret söylemi→Hakaret TCK Madde 125
- Doxxing (Kişi hakkında internet üzerinden ayrıntılı bilgi toplamak ve kişiye zarar vermek üzere bu bilgileri yaymak ve kullanmak)→ Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, yayma TCK Madde 136
- Kişinin sosyal medya paylaşımlarını kontrol etme/sınırlandırma→Haberleşmenin engellenmesi TCK Madde 124
- Kişiyi dijital araçları kullanarak tehdit etmek/şantaj yapmak→Tehdit TCK Madde 106, Şantaj TCK Madde 107
- Kişisel veri ifşası→Kişisel verilerin kaydedilmesi Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme TCK Madde 135, 136, 137, 138 (kaynak)
5.2. Yargıtay’ın Konuya İlişkin Kararları
- Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 2018/3072 Esas, 2019/14439 Karar numaralı ve 15.10.2019 tarihli kararında mağdureye whatsapp uygulaması üzerinden “Slm seni ve kalbini nasıl kazanabilirim“ şeklinde gönderilen mesajın yerel mahkemece TCK’nın 105/1. ve 105/2-d maddesine uyan cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilmeden, kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçundan hüküm kurulması yönünden bozma kararı verilmiştir.
- Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2018/8349 Esas , 2019/8344 Karar numaralı ve 10.07.2019 tarihli kararında; katılanın okula gitmek için her gün kullandığı otobüs firmasında muavin olarak çalışan sanığın, katılanın cep telefonu numarasını, isim ve soyismini çalıştığı firmanın veri tabanından temin ederek katılana facebook adlı sosyal paylaşım sitesi aracılığıyla arkadaşlık teklifi gönderdiği, katılanın ise bu teklifi reddetmesi nedeniyle katılana whatsapp uygulaması aracılığıyla mesaj atması sonrasında katılanın bu sefer de uygulama ile sanığı engellemesi üzerine sanığın cep telefonundan sinkaflı ve tehdit içeren ifadelerle mesaj attığı iddia ve kabul edilen olayda, sanığın sübut bulan eylemlerinin verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, cinsel taciz, tehdit ve hakaret suçlarını oluşturduğuna ilişkin yerel mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Dosyanın onanmasına karar verilmiştir.
- Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 2015/16840 Esas, 2016/2996 Karar numaralı ve 18.02.2016 tarihli kararında “Sanığın, ilgi duyduğu katılanın istemediğini ve kabul etmediğini belirtmesine rağmen, ısrarla evlenme teklif etmesi, aşık olduğunu ve sevdiğini söylemesi, bunu da elektronik posta yoluyla icra etmesi karşısında, eylemlerinin TCK’nın 105/1-2 ve 43. maddelerinde tanımlanan zincirleme cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilmeden, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi yönünden bozma kararı vermiştir. (Cyberstalking/siber takip ve siber taciz suçu niteliği taşır)
6. Dünyada Kadına Siber/Dijital Şiddete Yönelik Yerel Düzenlemeler
6.1. İngiltere’de Siber Şiddet Ve Cezai Boyutu
İngiliz savcılarına yönelik 26 Eylül 2019’da güncel hali yayınlanan kovuşturma klavuzu’na göre siber suçlar, internet ve iletişim teknolojisinin kullanılmasıyla işlenen suçlardır. Bu suçlar; Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik siber destekli şiddet (violence against women and girls “VAWG”) dahil, özellikle bireyleri hedef alan suçlardır ve aşağıdaki şekillerde ortaya çıkabilir;
→ Özel cinsel görüntülerin rızası olmadan ifşa edilmesi
2015 tarihli Ceza Adaleti ve Mahkemeleri Yasası’nın 33. Bölümünde “özel/cinsel fotoğrafların veya filmlerin, kişilerin rızası olmadan ve kişileri sıkıntıya sokma niyetiyle ifşa edilmesi” suçunu oluşturulmuştur.
Suç, halk arasında “intikam pornografisi” (Revenge pornography) olarak bilinmektedir ve genellikle eski partnerin ilişkisinin sona ermesinin intikamı olarak mağdurun küçük düşmesine/utanmasına neden olmak amacıyla kişinin mahrem bir fotoğrafını veya cinsel aktivitede bulunduğu bir videoyu internette, mesaj veya mail üzerinden paylaşmak suretiyle gerçekleşen eylemlerine atıfta bulunan geniş bir terimdir.
→ Siber takip ve taciz
Siber taciz şunları içerebilir:
- tehdit edici veya müstehcen e-postalar veya metin mesajlar,
- spam gönderme (mağdura birden fazla gereksiz e-posta gönderilmesi),
- canlı sohbet tacizi (çevrimiçi sözlü taciz),
- çevrimiçi forumlara veya mesaj panolarına uygunsuz mesajlar bırakmak,
- trolleme veya siber zorbalık,
- elektronik virüsler göndermek,
- istenmeyen e-posta göndermek,
- siber kimlik hırsızlığı
→ Zorlama ve kontrol
2015 Tarihli Ağır Suçlar Yasası, yakın ve ailevi ilişkilerde zorlayıcı ve kontrol edici davranışları önlemek için aile içi istismar suçunu uygulamaya koymuştur. Bu suç, partnerler veya aile üyeleri arasındaki ilişkide zorlayıcı ve kontrol edici davranış kalıpları bağlamında yasadaki boşluğu kapatmıştır. İnternet, sosyal medya, casus yazılım ve yazılımların, mağdurun nerede olduğunu takip etmek ve izlemek ve başkalarıyla temasını kontrol etmek için kullanılması suçun tespitinde dikkate alınmaktadır. (Controlling or Coercive Behaviour in an Intimate or Family Relationship, Domestic Abuse, Stalking and Harassment, Extreme Pornography, and Social Media)
6.1.1. Dijital Kanıtların Toplanması
Siber şiddet söz konusu olduğunda, bilgisayar sistemleri ve bileşenleri değerli kanıtlar sağlamaktadır. Bu anlamda;
Belgeler, fotoğraflar, görüntü dosyaları, fotoğraflar, e-postalar ve ekler, veritabanları, finansal bilgiler, internet arama geçmişi, sohbet günlükleri, vb. gibi bilgisayarın kendisinde depolanan öğelerle birlikte donanım ve yazılımların tümü kullanılabilir.
İnternete bağlı oyun konsolları da elektronik kanıt sayılabilir. Bazı cihazlarda, kullanıcının yalnızca oyun oynamasına değil, aynı zamanda web sitelerini ziyaret etmesine ve videolar, fotoğraflar, mesajlar vb. depolamasına olanak tanıyan yerleşik veya çıkarılabilir flash depolama alanı bulunur.
Birçok cep telefonunda mesaj ve fotoğraf göndermenin yanı sıra internet erişimi ve e-posta erişimi sağlayan multimedya işlevi vardır. Farklı telefonların farklı yetenekleri olacaktır ve çoğu zaman kanıtın bütünlüğünü korurken bilgileri etkili bir şekilde yakalamak için özel ekipman gerekmektedir. Dijital medyayı depolamak ve oynatmak için taşınabilir medya oynatıcılar (tabletler veya müzik çalarlar gibi) da kullanılabilir.
6.1.2. Sosyal medya aracılığıyla gönderilen iletişimleri içeren davaların kovuşturulmasına ilişkin yönergeler
Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddet suçunda güç ve kontrol uygulamak için sosyal medyanın potansiyeli yadsınamazdır.
Kadına yönelik şiddet (VAWG) suçlarının işlenme şekli günden güne değişmektedir. VAWG suçlarını işlemek için internet, sosyal medya platformları, e-postalar, metin mesajları, akıllı telefon uygulamaları (örneğin, WhatsApp; Snapchat), casus yazılım ve GPS (Küresel Konumlandırma Sistemi) izleme yazılımının kullanımı gitgide artmaktadır.
Çevrimiçi etkinlikler, mağdurları küçük düşürmek, kontrol etmek ve tehdit etmek ve ayrıca şiddet eylemlerini planlamak ve düzenlemek için kullanılabilir. Bu aktivitelerden bazıları “siber takip” olarak bilinir. Siber takibin İngiltere’de yasal bir tanımı veya davranışı ele alan özel bir mevzuat bulunmamaktadır.
Genel olarak, siber takip, çevrimiçi iletişim biçimlerini kullanarak bir başkasına yönelik tehdit edici bir davranış veya istenmeyen teklifler olarak tanımlanır. Siber takip ve siber taciz, genellikle takip edilme veya istenmeyen telefon aramaları/mektuplar gibi diğer “geleneksel” takip veya taciz biçimleriyle bir arada olur. Siber taciz örnekleri şunları içerebilir:
- Tehdit edici veya müstehcen e-postalar veya kısa mesajlar
- Mağdura birden fazla önemsiz e-posta gönderdiği spam gönderme
- Canlı sohbet tacizi veya ‘flaming’ (bir tür çevrimiçi sözlü taciz)
- Akranları cinsel açıdan karışık olarak etiketleyerek çevrimiçi ortamda aşağılamak
- Çevrimiçi forumlarda veya mesaj panolarında uygunsuz mesajlar bırakmak
- Kişilerin photoshoplu görüntülerini sosyal medya platformlarında yayınlamak
- Sosyal medya hesaplarını hacklemek ve ardından hesapları izlemek ve kontrol etmek
- Elektronik virüs gönderme
- İstenmeyen e-posta gönderme
- Siber kimlik hırsızlığı
6.1.3. Sosyal Medya VAWG Suçları
VAWG sosyal medya suçlarının çoğu, maddi bir suç olarak kovuşturulmak için yeterince ciddi olabilse de iletişim suçu olarak kovuşturma açılabileceği bazı durumlar olabilir. Örneğin, ciddi şekilde yaralanmış, tecavüze uğramış veya sadist şiddet eylemlerine maruz kalmış kadınların görüntülerini veya videolarına bu tür saldırıların / tecavüzün / eylemlerin kabul edilebilir/arzu edilebilir olduğunu öne süren yazılar, bağlama ve koşullara bağlı olarak, büyük ölçüde saldırgan olarak kabul edilir (kaynak)
6.1.4. Sosyal Medya Nefret Suçları
İngiliz Kraliyet Savcıları Yasası’nın 4.12(c) paragrafına göre;
“fail, mağdurun etnik veya ulusal kökenine, cinsiyetine, engelliliğine, yaşına, dinine veya inancına, cinsel yönelimine veya cinsiyet kimliğine karşı her türlü ayrımcılığa yönelik mağdura düşmanlık besliyorsa, bu tür bir motivasyon veya düşmanlığın varlığı, kovuşturmanın gerekli olduğu anlamına gelecektir.”
6.1.5. Siber Suç Türleri ve İlgili Diğer Siber Suçlar (kaynak)
Siber Zorbalık/Trolling | |
Suçlar | Rehberlik |
|
|
Özel Cinsel Görüntülerin İzinsiz İfşa Edilmesi | |
Suçlar | Rehberlik |
|
|
Siber Takip ve Çevrimiçi Taciz | |
Suçlar | Rehberlik |
|
|
Zorlama ve Kontrol | |
Suçlar | Rehberlik |
|
|
6.2. Almanya’da Siber Şiddet Ve Cezai Boyutu
Alman Ceza Kanunu bölüm 238’e göre Stalking (saplantılı siber takip) bir suçtur.
Alman Parlamentosunun, 2017 yılında Sosyal Ağlar Kanunun uygulamasını iyileştirmek için kabul ettiği düzenlemeyle birlikte sosyal ağlar için bir takım yükümlülükler getirmiştir. Örneğin, sosyal ağlar üzerinde Alman Ceza Kanununa aykırı içeriklerin kaldırılması gerekmektedir. Buna aykırı davranışların 50 milyon Euro para cezası ile cezalandırılması hüküm altına alınmıştır. Böylece siber şiddetin ve siber tacizin önlenebileceği düşünülmüştür. (kaynak) (kaynak)
Almanya’da 2017’de yürürlüğe giren mevcut Ağ Yaptırım Yasası (diğer adıyla NetzDG yasası) sosyal ağ platformlarına, 24 saat gibi kısa süreler içinde uzaktan nefret söylemini kaldırmalarına ilişkin yükümlülük getirmiştir. Buna uyulmaması durumunda ilgili platformlar 50 milyon Euro’ya kadar para cezası ile karşı karşıya kalacaktır (kaynak)
6.3. İtalya’da Siber Şiddet ve Cezai Boyutu
İtalyan Parlamentosu 2017’de oybirliği ile siber zorbalıkla mücadele için düzenlenen 71/2017 sayılı “Küçüklerin Korunmasına ve Siber Zorbalığın Önlenmesi ve Üstesinden Gelinmesi İlişkin Kanun”u onaylamıştır.
Bahse konu yasa ülke çapında intiharla sonuçlanmış bir dizi trajik siber zorbalık ve kadına şiddet olayları sonrasında kabul edilmiştir. Kanunun 1. maddesi ile siber zorbalığın tanımı yapılmış, internet sağlayıcılarına ilişkin hükümler kapsama alınmış, okullarda gerçekleşen siber zorbalık ele alınmış ve bunlara ilişkin cezalar düzenlenmiştir. (kaynak) (kaynak)
İtalyan hükümeti intikam pornosunun önlenmesine ilişkin de bir yasa çıkartarak bunu resmen suç olarak nitelendirmiştir. Rıza dışı pornografiye karşı 2019 düzenlemesi, iki tür eylemi zorunlu kılmaktadır: İlk olarak, mağdurları koruma, zararlı içeriği kaldırma ve adalete hizmet etme prosedürlerini hızlandıran “kırmızı kodu”, ikinci olarak, ” kişilerin rızası olmadan özel kalması gereken görüntüleri/videoları veya içerikleri gönderen, ileten, veren, yayınlayan veya yayan herkesin” para cezası ve hapis cezasına çarptırılması (kaynak)
6.4. Avustralya’da Siber Şiddet ve Cezai Boyutu
Avustralya’da 2017 yılında RMIT ve La Trobe Üniversitesi bir araştırma makalesi için 4.200 kişiyle yaptığı bir ankette, her beş Avustralyalıdan birinin ‘intikam pornosu’ kurbanı olduğunu ortaya koymuştur. (kaynak) (kaynak) Sorun ilk olarak 2015 yılında, dört yüzün üzerinde Güney Avustralyalı kadının mahrem fotoğrafları ve videoları bir intikam pornografisi web sitesine onların bilgisi veya rızası olmadan yüklendiğinde ulusal bir infial yaratmasıyla gündeme gelmiştir. (kaynak)
Yapılan araştırmada suçun faillerinin %54’ünün erkek olduğu tespit edilmiştir. (kaynak) Sonrasında Northern Territory, Queensland ve Tazmanya dışındaki her eyalet (Victoria, Güney Avustralya ve Batı Avustralya) özel ‘intikam pornosu’ yasaları oluşturmuştur.
Ayrıca Avustralya Parlamentosu 2018 yılında Çevrimiçi Güvenliği Artırma (Gizli Görüntülerin Rıza Dışı Paylaşım) Yasasını onaylayarak mahrem görüntülerin rıza dışı paylaşımını yaptırıma bağlamıştır. Onaylanan yasa tasarısı ile özel görüntülerin rıza dışı çevrimiçi olarak paylaşılması suçu işlendiği takdirde, yedi yıla kadar hapis ve 105.000 AU$ ‘ya kadar para cezası öngörülmüştür.
İntikam pornosuna karşı yasalar dünya çapında farklılık göstermekte;
→ İntikam pornosu ABD’nin birçok eyaletinde yasaklanmıştır ve kalıcı hasara neden olabilecek görüntülerin izinsiz dağıtılması yasa dışı hale getirilmiştir.
→ 2014’te İsrail, intikam pornosunu beş yıla kadar hapis cezasıyla cinsel suç haline getirmiştir.
→ 2014 yılında Alman Yüksek Mahkemesi; bir eş isterse, diğer eşin mahrem fotoğraflarının silinmesi gerektiğine karar vermiştir. (kaynak)
→ Türkiye’de intikam pornografisi, TCK 134/2 kapsamında özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilmektedir. İlgili verinin ele geçirme yöntemine göre Örneğin TCK 106 (Tehdit), TCK 135 (Kişisel Verilerin Kaydedilmesi), TCK 243 (Bilişim Sistemine Girme) veya görüntülerin ifşalanması söz konusu olduğunda başka suçların kapsamında da girebilmektedir.
Stalking yani siber takipte ise Avustralya’da yine eyalet bazında düzenlemeler görüyoruz (kaynak) Örneğin, Yeni Güney Galler yasalarına göre birisini internet üzerinden/çevrimiçi takip etmek suçtur (kaynak) (kaynak) Siber takip için ayrıca federal düzeyde düzenlemeler de mevcuttur. Bölüm 474.17(1) Ceza Kanunu,1995
Avustralya’da Monash Üniversitesi tarafından yapılan bir ankette COVİD-19 döneminde kadınların daha fazla siber takibe maruz kaldığı tespit edilmiştir. Ankette, faillerin daha çok eski veyahut devam eden ilişkisindeki partnerini takip etmek için stalking yani siber takip suçunu işlediği görülmüştür.
6.5. İspanya’da Siber Şiddet ve Cezai Boyutu
→ Grooming yani reşit ve yaşça büyük bir kişinin, reşit olmayan biri ile ileride duygusal ve/veya cinsel ilişkiye dönüştürme amacı ile arkadaşlık ilişkisi kurması İspanya Ceza Kanununda suç olarak düzenlenmiştir.
İspanya Ceza Kanunu 183. madde
“1. On altı yaşından küçük bir kişiyle iletişim kurmak için internet, telefon veya diğer herhangi bir bilgi ve iletişim teknolojisini kullanan ve 183 ve 189. maddelerde belirtilen suçlardan herhangi birini işlemek için bu kişiyle görüşmeyi teklif eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis veya on iki yıldan yirmi dört aya kadar para cezası ile cezalandırılır.”
“2. On altı yaşından küçük bir kişiyle iletişim kurmak için interneti, telefonu veya diğer herhangi bir bilgi ve iletişim teknolojisini kullanan ve bu kişiyi kendisine pornografik materyal göndermeye veya reşit olmayan bir kişinin görüntülendiği veya göründüğü pornografik görüntüler göstermeye yönelik eylemlerde bulunan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
→ Stalking/Siber Takip
İspanya Ceza Kanunu’nun 172. Maddesi “1. Kim, meşru bir yetkiye sahip olmaksızın aşağıdaki davranışlardan herhangi birini ısrarla ve tekrar tekrar yaparak bir kimseyi taciz eder ve bu şekilde günlük hayatını ciddi biçimde değiştirirse, üç aydan iki yıla kadar hapis veya bir yıla kadar hapis altı ila yirmi dört ay arasında para cezası ile cezalandırılır;
- Fiziksel olarak izlemek, takip etmek veya aramak;
- Kişiyle herhangi bir iletişim yöntemiyle veya üçüncü kişiler aracılığıyla temas kurmak veya kurmaya çalışmak..”
7. Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi Ek Protokolü ve Çevrimiçi Nefret Söylemi
Siber suç alanında bağlayıcı tek sözleşme, Avrupa konseyinin siber suç sözleşmesi ek protokolünde yer almaktadır. Protokol çevrimiçi nefret söylemini “İlke olarak, demokratik toplumlarda «formaliteleri», «koşulları», «kısıtlamaları», veya «müeyyideleri» izlenen meşru amaçla orantılı olmak kaydıyla, hoşgörüsüzlük de dahil olmak üzere, nefreti teşvik eden, hatta meşru sayan her türlü ifade” olarak ve cinsiyetçi nefret söylemini “Cinsiyete dayalı nefreti yayan, kışkırtan, teşvik eden veya haklı gösteren ifadeler” olarak tanımlamaktadır. (kaynak) (kaynak)
8. FEMM (Avrupa Parlamentosu Kadın Hakları ve Eşitlik Komisyonu) Çalışmaları
Avrupa Birliği (“AB”)’de kadınlara yönelik şiddetle ilgili Birlik Temel Haklar Ajansı (FRA) araştırması şunu gösteriyor:
- AB’deki genç kadınların (18-29) %20’si siber cinsel tacize uğramaktadır.
- Siber tacize maruz kalan kadınların %77’si aynı zamanda partnerinden cinsel ve/veya fiziksel şiddetine maruz kalmaktadır.
- Siber takibe (internet üzerinden tacize) maruz kalan kadınların %70’i aynı zamanda partnerinden fiziksel ve/veya cinsel şiddet en az bir tür taciz deneyimi yaşamaktadır.
- AB’deki kadınların %5’i 15 yaşından beri bir veya daha fazla internet üzerinden taciz biçimine maruz kalmaktadır.
Rakamlar, siber tacizin ve internet üzerinden taciz etmenin gerçek hayatta bir suç işleme sürecinin parçası olabileceği gerçeğini göstermektedir.
2017’de İngiliz medyasının siber şiddet ile ilgili yaptığı kamuoyu araştırmasında medyada şiddetin meşrulaştırılması ve normalleştirilmesinin kamuoyunu nasıl şekillendirdiği ve “susturma stratejileri” yoluyla zımnen kurbanı suçlamanın nasıl gerçekleştiği ortaya konmuştur. Örneğin, mağdurları istismar edici (cinsiyetçi, ırkçı veya kadın düşmanı) dil ve tutumlar”, trolleme olaylarını” normalleştirerek mağdurları susturma ve mağdurlara nasıl davranmaları gerektiği konusunda verilen tavsiyeler bu anlamda raporda yer almaktadır.
Gerçekten de yakın zamana kadar ve #MeToo hareketinin yayılmasından önce, medya raporlarının çoğu siber şiddeti “bireysel olaylar” olarak ele alarak, şiddetin failleri ve mekanizmalarına odaklanmak yerine mağdurların şiddete neden olabileceklerini düşündükleri davranışlarına ışık tutmuştur.
Araştırmalar, görüntülerin gizliliğinin her zaman kurbanın kontrolünde olmadığını göstermektedir. Herkese açık sosyal medya hesaplarından çok sayıda kadın ve kız çocuğu fotoğrafı elde edilirken, bunların birçoğu hesapları hackleme ve internet özellikli cihazlar aracılığıyla yasadışı yollardan, “upskirting” yani etek altı fotoğraf çekme yoluyla gizlice elde edilmektedir. Ayrıca “creep shot” yani kadınların habersiz çekilen fotoğrafları ve ayrıca partnerle özel olarak paylaşılan görüntüler aracılığıyla kadınlar siber şiddete maruz kalmaktadır. Kadınlar ve kız çocukları bu nedenle sorumlu olmadıkları kalıplar için kurban olarak suçlanmaktadırlar.
Uluslararası Af Örgütü tarafından sekiz ülkede (bazı avrupa ülkeleri dahil) yürütülen bir araştırma, sosyal ağ sağlayıcıların politikalarının kadınları siber şiddete maruz kalma korkusuyla sessizliğe ittiğini göstermiştir. Uluslararası Af Örgütü, Twitter’ın araştırma kapsamında görüşülen kadınların çoğuna yeterli çare sağlayamaması nedeniyle kadınların şiddete maruz kaldıklarında platformdaki davranışlarını değiştirdiklerini tespit etmiştir.
Kadınların Twitter’daki davranışlarında yaptıkları değişikliklerin; içeriklerini sansürlemek, siber şiddet ve istismardan kaçınmak, platformu kullanma biçimlerini temelden değiştirmek veya bazen platformdan (Twitter) tamamen ayrılmak olduğu tespit edilmiştir. Çalışma, çevrimiçi taciz veya zorbalığa maruz kalan kadınların yaklaşık %63 ile %83 arasındaki kısmının, sosyal medya platformlarını kullanma biçimlerinde bazı değişiklikler yaptığını göstermiştir. (kaynak)
9. Birleşmiş Milletler Siber Şiddete Yönelik Düzenlemeleri
2020/2035(INL) sayılı “Cinsiyete Dayalı Şiddetle Mücadele: Siber Şiddet” prosedürü Adalet ve İçişleri Komitesi ile Kadın Hakları ve Cinsiyet Eşitliği Komitesi ortak prosedürü olarak “toplumsal cinsiyetle mücadele: siber şiddet” konulu tavsiyeleri yayınlanmıştır. (kaynak) Tavsiyelerden bazılarıları şu şekildedir;
Komisyon;
- Üye Devletleri ve Komisyonu, yasal ve yasama dışı önlemleri formüle etmeye ve uygulamaya, toplumsal cinsiyete dayalı siber şiddeti ele almaya,
- Cinsiyete dayalı siber şiddetin ortak bir tanımının bulunmadığını, dolayısıyla Üye Devletlerin bunu önleme ve bunlarla mücadele etme derecesinde önemli farklılıklara yol açtığını, ortak bir toplumsal cinsiyete dayalı siber şiddet tanımını benimsemeyi,
- Komisyonu, COVID-19 pandemisinin cinsiyete dayalı her tür siber şiddet üzerindeki etkilerinin daha derin bir analizini yapmayı ve Üye Devletleri, sivil toplum kuruluşları ve Birlik organları, ofisleri ve ofislerinin desteğiyle etkili adımlar atmaya çağrırmayı,
- Üye Devletlere, siber şiddeti bir bütün olarak dahil etmek için ulusal yasalarını gözden geçirme ve değiştirmeyi düşünmek de dahil olmak üzere, mağdurları desteklemek ve zararların tazmin edilmesini sağlamak ve bu tür eylemlerin faillerinin cezasız kalmasına karşı uygun önlemleri almak için politikalar ve programlar geliştirmeyi,
- Üye Devletleri, cinsiyete dayalı siber şiddetle mücadelenin her aşamasında adalet ve kolluk kuvvetleri yetkilileri başta olmak üzere, ilgili tüm profesyoneller için zorunlu, sürekli ve toplumsal cinsiyete duyarlı eğitim ve öğretim sağlamayı ve onları bilgiyle donatmayı,
teklif etmiştir.
10. Siber Şiddeti Önlemeye Yönelik İstanbul ve Lanzarote Sözleşmeleri
Budapeşte, Lanzarote ve İstanbul Sözleşmeleri kadınlara ve çocuklara yönelik şiddeti içeren veya bu şiddeti içeren belirli davranışların suç sayılmasını gerektirmektedir. İki sözleşme birbirini tamamlayan nitelikte hükümler içermektedir. Budapeşte Sözleşmesi’ni uygulayan bir ülke, psikolojik şiddet, takip ve cinsel tacizle çevrimiçi bağlamda mücadele etmek için İstanbul Sözleşmesi’nin 33, 34 ve 40. maddelerinin uygulanmasını da dikkate almalıdır.
Buna karşılık, İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik çevrimiçi şiddetle ilgili ulusal ve uluslararası soruşturmalarda elektronik kanıtların güvence altına alınmasına yönelik özel hükümler içermemektedir. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulayan ülkeler, bu nedenle, kadınlara yönelik çevrimiçi şiddette elektronik kanıtlar (23-35. Budapeşte Sözleşmesi) konusunda uluslararası işbirliğini kolaylaştırmak için Budapeşte Sözleşmesi’nin 16 ila 21. maddelerinin usule ilişkin yetkilerini uygulamayı ve Budapeşte Sözleşmesi’ne Taraf olmayı düşünmelidir. (kaynak)
Bilgi: Türkiye 19.03.2021 tarihi itibariyle Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararıyla İstanbul Sözleşmesine taraf olmaktan çıkmıştır.
11. Avrupa Birliği Siber Suç Düzenlemeleri ve Önleme Mekanizmaları
1. Budapeşte Sözleşmesi
01/07/2004’te yürürlüğe giren Avrupa Birliği Siber Suç Sözleşmesi(“Convention on Cybercrime” (ETS No. 185) İnternet ve diğer bilgisayar ağları aracılığıyla işlenen suçlara ilişkin ilk uluslararası anlaşmadır. Temel amacı, mevzuatı kabul ederek ve uluslararası işbirliğini teşvik ederek, toplumu siber suçlara karşı korumaya yönelik ortak bir suç politikası izlemektir. (kaynak)
2. Avrupa Birliği Siber Suç Merkezi
Europol tarafından kurulan AB Siber Suç Merkezi (“European Cybercrime Centre”) Birlik’te siber suçlara karşı mücadelede odak noktası olarak hareket eder. Üye Devletlerin siber suç soruşturmalarını desteklemek için Avrupa siber suç uzmanlarını bir araya getirir ve kolluk kuvvetleri ile yargıda Avrupalı siber suç araştırmacılarının ortak çalışmasını sağlar. (kaynak)
12. Suç ve Cezalar
Aşağıda Avrupa Konseyinin gruplandırdığı siber suç türleri ile ilgili bazı ülkelerin düzenlemelerine yer verilmiştir.
13. İlgili Tanımlar
Siber şiddet tanımı | (Avrupa Konseyi, 2018, s. 5) |
Siber taciz “Cyberharassment” | (Avrupa Konseyi, 2018, s. 6) (Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı 2014) (Avrupa Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü) |
Siber zorbalık “Cyberbullying” | (Avrupa Konseyi, 2018, s. 7) (UNICEF) |
İntikam pornografisi “revenge pornography/non-consensual pornography” | (Avrupa Konseyi, 2018, s. 9) (Avrupa Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü) |
Bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımıyla gerçekleşen gizliliğin ihlali “ICT-related violations of privacy” | (Avrupa Konseyi, 2018, s. 10) |
Siber takip “ Cyberstalking” | (Avrupa Konseyi, 2018, s. 10) (Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı 2014) (Avrupa Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü) |
Nefret Suçu “ICT-related hate crime” | (Avrupa Konseyi, 2018, s. 13) |
Doğrudan tehdit ve fiziksel şiddetle tehdit “ICT-related direct threats or physical violence” | (Avrupa Konseyi, 2018, s. 13) |
Siber suç “cybercrime” | (Avrupa Konseyi, 2018, s. 14) |
Sonuç
Ulusal ve uluslararası çapta yapılan araştırmalar, sunulan raporlar siber şiddetin teknolojininin gelişimiyle beraber yeni bir şiddet türü olarak evrilip geliştiğini ve siber şiddetin fiziksel şiddette olduğu gibi en çok kadınlar üzerinde etki ettiğini ve hatta çevrimiçi/siber şiddetin fiziksel şiddete evrilebildiğini göstermiştir. Teknolojinin bu denli gelişmesiyle (hatta sanal evrenlerden bahsedilmekte olduğu düşünülürse) ülkelerin siber şiddete yönelik somut düzenleme yapma gereği ortaya çıkmıştır. Buna ilişkin olarak bazı ülkelerin ceza kanunlarına özel hükümler ekleyerek, bazı ülkelerin mevcut ceza kanunlarına yeni fiil ekleme yoluyla, bazı ülkelerin ise ayrı kanun çıkartma yoluna giderek siber şiddete yönelik adımlar attığı, Birleşmiş Milletlerin yayınlamış olduğu tavsiye kararlarının uygulanmasının da bu anlamda değişiklik yaratacağı söylenmelidir.
Daha fazla okuma için: