CEVAP 182 :
Emlak sözleşmesinin imzalanması bedele hak kazanılması anlamına gelmemektedir. Sözleşmenin kurulmuş olması, komisyonculuk ücretine hak kazanılması için yalnız başına yeterli değildir. Komisyoncunun ücrete hak kazanabilmesi için, yaptığı hazırlık sonucu davalı ile taşınmaz maliki arasındaki satış sözleşmesinin gerçekleşmiş olması veya taşınmaz maliki ile davalıyı bir araya getirerek sözleşmenin kurulmasına aracılık etmesi ve salt bu aracılık için sözleşmede ücret öngörülmesi gerekir. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 21.3.2002 tarih 2002/863 E. 2002/2899 K. Sayılı kararı)
Bir taşınmazın satılmasına aracılık edilmesine ilişkin yapılan sözleşmenin hizmet ettiği amaç doğrudan taşınmazın satılmasıdır. Daireleri birkaç kişiye göstermek komisyoncunun üzerine düşen edimi tam anlamıyla ve eksiksiz olarak yerine getirmiş olduğunu göstermez. Davacının komisyonculuk sözleşmesinden doğan edimini yerine getirmiş olduğundan söz edebilmek için daireleri üçüncü kişilere gezdirerek göstermesi yeterli değildir. Bir şekilde satış işleminin ve/veya satış aşamasının gerçekleşmesi için gereken hazırlık aşamasını tesis edebilmesi gereklidir. Nitekim Konuya ilişkin bir Yargıtay kararında ise “…Şu hale göre komisyoncunun yaptığı hazırlık ve yaptığı iş akdin yapılması ile sonuçlandığında ücrete hak kazanır. Oysa dosyada davacının satıcı ile alıcıyı bir araya getirip anlaştırdığına ilişkin delil bulunmamaktadır. Salt yer göstermenin ücrete hak kazanacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından davacıdan bu konuda yasal delilleri sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” şeklinde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 1987/1143 K. 1987/2296 T. 16.4.1987)