CEVAP 187: Mahkemeler veya TİB tarafından tamamen kapatılan veya belli bir bölümüne erişimi engellenen internet sitelerine çeşitli teknik yöntemlerle girilebildiği artık hemen hemen her internet kullanıcısı tarafından bilinen yöntemler haline geldi.
Özellikle 2007 yılında www.youtube.com internet sitesine erişimin 06 Mart 2007 tarihinde Mahkeme kararıyla engellenmesi üzerine Türk internet kullanıcıları DNS değiştirme,url kısaltma, IP numarasını girerek bağlanma, google translate gibi farklı uygulamaların sağladığı imkanlardan yararlanma, ultrasurf gibi yazılımlar kullanmak,ktunnel vb. internet sitelerini kullanmak, VPN (Sanal Özel Ağ) kullanmak, gibi çeşitli teknik ayarlamaları yaparak Türkiye’den bu internet sitelerine girmeyi başarmışlardı.
Hatta yasağın çok uzun sürmesi üzerine 21 Kasım 2008 tarihinde Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin “Youtube’ye girilmiyor” sözlerine, “Ben giriyorum, siz de girin” karşılığını vermişti.
http://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/10411487.asp
http://haber.gazetevatan.com/Erdogan_youtubea_nasil_giriyor___209847_1/209847/9/siyaset
Yaklaşık 2.5 yıl kapalı kaldıktan sonra www.youtube.com internet sitesi kapatmaya ve engellemeye konu olan içeriklerin kaldırıldığından bahisle 01 Kasım 2010 tarihinde tamamen açılmıştı.
Bu tarihten sonra Türkiye’de büyük ses getirecek türden youtube, facebook, twitter gibi sosyal medya internet sitelerine kapatma ve erişim engelleme kararı uygulanmamıştı.
En son “gezi olayları” olarak bilinen olaylar sonrasında twitter, facebbok ve youtube gibi sosyal medya devlerinin çok kullanılması ve bu süreçte etkin rol oynamaları üzerine 28 Haziran 2013 tarihinde Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, ‘Türk hükümetiyle işbirliği’ konusunda açıklamalar yapan sosyal medya kuruluşlarıyla ilgili “Milyonlarca kullanıcıyı yanlarında hisseder gibi davranarak, bize afra tafra yapmasınlar. 76 milyon onlara Osmanlı tokadını çakar.” şeklinde ifadede bulunmuştu.
http://www.radikal.com.tr/turkiye/ulastirma_bakani_binali_yildirim_76_milyon_osmanli_tokadini_cakar-1139502
Kamuoyunda 17 Aralık 2013 soruşturması olarak adlandırılan soruşturma sonrasında gelişen olaylar neticesinde de 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda değişiklik yapan AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN 19.02.2014 tarihli 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştı.
Kamuoyunda çok tartışılan yeni internet yasası olarak tabir edilen değişiklikler TBMM’de kabul edilip Cuımhurbaşkanı’na gönderilmişti. Medyaya yansıyan haberlere göre
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tartışmalı internet yasasıyla ilgili “Bir iki sıkıntılı konu var, üzerinde çalışıyoruz” demişti.
http://www.radikal.com.tr/turkiye/cumhurbaskani_gul_internet_yasasinda_sikinti_var-1176628 (13 Şubat 2014)
Sonrasında da Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tartışmalı “İnternet Yasası”nı onayladı. Gül, itiraz ettiği iki noktanın yeni bir düzenlemeyle giderileceğini açıkladı.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki hesabından, bir süredir gündemdeki söz konusu yasa hakkında kendisine yoğun mesajlar gönderildiğini, mesajlarda özellikle iki husus üzerinde itirazların iletildiğini belirtti.Bu iki noktaya ilişkin sakıncaların esasen kendisinin de farkında olduğunu vurgulayan Gül, şunları kaydetti: “Nitekim, hükümetimizle temasa geçip bu iki noktaya ilişkin düşüncelerimi paylaşmış ve bunların düzeltilmesini istemiştim. Memnuniyetle görüyorum ki iki maddeyle ilgili kaygılar yeni bir yasal düzenlemeyle giderilecek. Bu düzenlemenin süratle gerçekleşmesine fırsat vermek için Macaristan’dan döner dönmez önümdeki yasayı onayladım.” şeklinde beyanları medyada yer almıştı.
http://proje.hurriyet.com.tr/dw-world/default.aspx?DocID=17441535
Bu yasa değişikliklerine kamuoyunda tepkiler olması nedeniyle Cumhurbaşkanı tarafından konu incelemeye alınmış ve 6527 sayılı yasayla 5651 sayılı yasadaki bu yeni değişikliklerden 1 hafta sonra değişiklikler yapılmış ve 26.02.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmıştı.
Tüm bu gelişmeler sürerken 20 Mart 2014 günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Şimdi bakın uluslararası komplolar bu işin içinde. Çok ilginç. Bu Twitterlar falan var ya şimdi mahkeme kararı çıktı, Twitter falan hepsinin kökünü kazıyacağız. Efendim işte uluslararası camia şöyle der, böyle der, hiç beni ilgilendirmiyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücünü görecekler” demişti.
http://www.cnnturk.com/haber/turkiye/erdogan-twitter-mivitir-hepsinin-kokunu-kaziyacagiz
Bu açıklamaların ardından www.twitter.com internet sitesinin 20 Mart 2014 gece yarısı itibariyle erişime tamamen engellendiği bilgisi ajansların haber bültenlerine düşmeye başladı.
Son yasal değişiklikleriyle birlikte 5651 sayılı yasaya göre aşağıdaki 3 madde kapsamında erişim engelleme veya internet sitesinin tamamen kapatılması mümkün hale gelmiştir.
Erişimin engellenmesi kararı ve yerine getirilmesi
MADDE 8- (1) İnternet ortamında yapılan ve içeriği aşağıdaki suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan yayınlarla ilgili olarak erişimin engellenmesine karar verilir:
a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;
1) İntihara yönlendirme (madde 84),
2) Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra),
3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190),
4) Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194),
5) Müstehcenlik (madde 226),
6) Fuhuş (madde 227),
7) Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228),
suçları.
b) 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlar.
(2) Erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde hâkim, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından verilir. Soruşturma evresinde, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından da erişimin engellenmesine karar verilebilir. Bu durumda Cumhuriyet savcısı kararını yirmidört saat içinde hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Bu süre içinde kararın onaylanmaması halinde tedbir, Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılır. (Ek cümle: 6/2/2014-6518/92 md.) Erişimin engellenmesi kararı, amacı gerçekleştirecek nitelikte görülürse belirli bir süreyle sınırlı olarak da verilebilir. Koruma tedbiri olarak verilen erişimin engellenmesine ilişkin karara 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilir.
(3) Hâkim, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı tarafından verilen erişimin engellenmesi kararının birer örneği, gereği yapılmak üzere Başkanlığa gönderilir.
(4) İçeriği birinci fıkrada belirtilen suçları oluşturan yayınların içerik veya yer sağlayıcısının yurt dışında bulunması halinde veya içerik veya yer sağlayıcısı yurt içinde bulunsa bile, içeriği birinci fıkranın (a) bendinin (2) ve (5) ve (6) numaralı alt bentlerinde yazılı suçları oluşturan yayınlara ilişkin olarak erişimin engellenmesi kararı re’sen Başkanlık tarafından verilir. Bu karar, erişim sağlayıcısına bildirilerek gereğinin yerine getirilmesi istenir.(1)
(5) Erişimin engellenmesi kararının gereği, derhal ve en geç kararın bildirilmesi anından itibaren yirmidört saat içinde yerine getirilir.
(6) Başkanlık tarafından verilen erişimin engellenmesi kararının konusunu oluşturan yayını yapanların kimliklerinin belirlenmesi halinde, Başkanlık tarafından, Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.
(7) Soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi halinde, erişimin engellenmesi kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Bu durumda Cumhuriyet savcısı, kovuşturmaya yer olmadığı kararının bir örneğini Başkanlığa gönderir.
(8) Kovuşturma evresinde beraat kararı verilmesi halinde, erişimin engellenmesi kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Bu durumda mahkemece beraat kararının bir örneği Başkanlığa gönderilir.
(9) Konusu birinci fıkrada sayılan suçları oluşturan içeriğin yayından çıkarılması halinde; erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından kaldırılır.
(10) Koruma tedbiri olarak verilen erişimin engellenmesi kararının gereğini yerine getirmeyen yer veya erişim sağlayıcılarının sorumluları, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, beş yüz günden üç bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.(2)
(11) İdarî tedbir olarak verilen erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesi halinde, Başkanlık tarafından erişim sağlayıcısına, onbin Yeni Türk Lirasından yüzbin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. İdarî para cezasının verildiği andan itibaren yirmidört saat içinde kararın yerine getirilmemesi halinde ise Başkanlığın talebi üzerine Kurum tarafından yetkilendirmenin iptaline karar verilebilir.
(12) Bu Kanunda tanımlanan kabahatler dolayısıyla Başkanlık veya Kurum tarafından verilen idarî para cezalarına ilişkin kararlara karşı, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre kanun yoluna başvurulabilir.
(13) (Ek: 5/11/2008-5809/67 md.) İşlemlerin yürütülmesi için Başkanlığa gönderilen hakim ve mahkeme kararlarına 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre Başkanlıkça itiraz edilebilir.
(14) (Ek: 12/7/2013-6495/47 md.) 14/3/2007 tarihli ve 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde tanımlanan kurum ve kuruluşlar, kendi görev alanına giren suçların internet ortamında işlendiğini tespit etmeleri hâlinde, bu yayınlarla ilgili olarak erişimin engellenmesi kararı alabilirler. Erişimin engellenmesi kararları uygulanmak üzere Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına gönderilir.
(15) (Ek: 26/2/2014-6527/17 md.) Bu maddeye göre soruşturma aşamasında verilen hâkim kararı ile 9 uncu ve 9/A maddesine göre verilen hâkim kararı birden fazla sulh ceza mahkemesi bulunan yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenen sulh ceza mahkemeleri tarafından verilir.
İçeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi(1)
MADDE 9– (Ek: 6/2/2014-6518/93 md.)
(1) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilir.
(2) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talepleri, içerik ve/veya yer sağlayıcısı tarafından en geç yirmi dört saat içinde cevaplandırılır.
(3) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talepleri doğrultusunda hâkim bu maddede belirtilen kapsamda erişimin engellenmesine karar verebilir.
(4) Hâkim, bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verir. Zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemez. Ancak, hâkim URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi hâlinde, gerekçesini de belirtmek kaydıyla, internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine de karar verebilir.
(5) Hâkimin bu madde kapsamında verdiği erişimin engellenmesi kararları doğrudan Birliğe gönderilir.
(6) Hâkim bu madde kapsamında yapılan başvuruyu en geç yirmi dört saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Bu karara karşı 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.
(7) Erişimin engellenmesine konu içeriğin yayından çıkarılmış olması durumunda hâkim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.
(8) Birlik tarafından erişim sağlayıcıya gönderilen içeriğe erişimin engellenmesi kararının gereği derhâl, en geç dört saat içinde erişim sağlayıcı tarafından yerine getirilir.
(9) Bu madde kapsamında hâkimin verdiği erişimin engellenmesi kararına konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin yayının veya aynı mahiyetteki yayınların başka internet adreslerinde de yayınlanması durumunda ilgili kişi tarafından Birliğe müracaat edilmesi hâlinde mevcut karar bu adresler için de uygulanır.
(10) Sulh ceza hâkiminin kararını bu maddede belirtilen şartlara uygun olarak ve süresinde yerine getirmeyen sorumlu kişi, beş yüz günden üç bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Özel hayatın gizliliği nedeniyle içeriğe erişimin engellenmesi
MADDE 9/A– (Ek: 6/2/2014-6518/94 md.)
(1) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Başkanlığa doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilir.
(2) Yapılan bu istekte; hakkın ihlaline neden olan yayının tam adresi (URL), hangi açılardan hakkın ihlal edildiğine ilişkin açıklama ve kimlik bilgilerini ispatlayacak bilgilere yer verilir. Bu bilgilerde eksiklik olması hâlinde talep işleme konulmaz.
(3) Başkanlık, kendisine gelen bu talebi uygulanmak üzere derhâl Birliğe bildirir, erişim sağlayıcılar bu tedbir talebini derhâl, en geç dört saat içinde yerine getirir.
(4) Erişimin engellenmesi, özel hayatın gizliliğini ihlal eden yayın, kısım, bölüm, resim, video ile ilgili olarak (URL şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla uygulanır.
(5) Erişimin engellenmesini talep eden kişiler, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğinden bahisle erişimin engellenmesi talebini talepte bulunduğu saatten itibaren yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin kararına sunar. Hâkim, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edilip edilmediğini değerlendirerek vereceği kararını en geç kırk sekiz saat içinde açıklar ve doğrudan Başkanlığa gönderir; aksi hâlde, erişimin engellenmesi tedbiri kendiliğinden kalkar.
(6) Hâkim tarafından verilen bu karara karşı Başkanlık tarafından 5271 sayılı Kanun hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.
(7) Erişimin engellenmesine konu içeriğin yayından çıkarılmış olması durumunda hâkim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.
(8) Özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde doğrudan Başkanın emri üzerine erişimin engellenmesi Başkanlık tarafından yapılır. (Mülga cümle: 26/2/2014-6527/18 md.)
(9) (Ek: 26/2/2014-6527/18 md.) Bu maddenin sekizinci fıkrası kapsamında Başkan tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı, Başkanlık tarafından, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırk sekiz saat içinde açıklar.
2007 yılında youtube.com internet sitesinin kapatılmasıyla tartışmaya açılan kapatılmış internet sitelerine teknik yöntemlerle girmek suç mudur sorusu sıklıkla sorulmaya başlanmıştı. İşte 21 Mart 2014 tarihi itibariyle kapatılmış olan www.twitter.com internet sitesine teknik yöntemler kullanarak giren Türk internet kullanıcıları yine aynı soruyu sormaya başlamışlardır. Hatta bundan da öte artık 2007 Türkiyesindeki şartlardan çok daha farklı bir durumda olan ve facebook, twitter, youtube gibi sosyal medya araçlarını ticari olarak kullanan şirketler, bankalar, e-ticaret siteleri kullanıcıları ve yöneticileri için bu soru daha önemli bir hale gelmiştir. Zira ülkemizde şu anda büyük ölçekteki şirketlerin tamamına yakınında sosyal medya takip servisleri oluşturulmuş ve sadece bu iş için personel istihdam edilmiş durumdadır. İşleri şirketlerin twitter hesaplarını yönetmek olan kişiler bu işlerine devam edecekler midir? Twitter üzerinden reklam anlaşmaları yapan ajanslar ne yapacaklardır? Teknik olarak kapatılmış sitelere girip orada yazıları takip etmeleri tweet veya retweet işlemleri yapmaları hukuka uygun olacak mıdır?
Öncelikle belirtmek gerekir gerek Türk Ceza Kanunu’nda gerekse 5651 sayılı yasada bu yönde özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Sadece belli koşullarda yer, içerik ve servis sağlayıcısı konumunda olanların bu kararları uygulamamaları halinde yaptırımlar düzenlenmiştir. Ancak kullanıcıların bu içeriğe erişimini cezalandıran veya bir yaptırım uygulayan açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin Yasaya dayanmayan ceza verilmezlik başlıklı 7.maddesine göre “Hiç kimse, işlendiği zaman ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde bir suç oluşturmayan herhangi bir eylem ya da ihmalden ötürü suçlu bulunmayacaktır. Hiç kimseye, suç işlediği zaman verilebilecek olan cezadan daha ağır bir ceza verilmeyecektir. Bu Madde, işlendiği zaman, uygar uluslar tarafından tanınmış hukukun genel ilkeleri uyarınca suç sayılan herhangi bir eylemden ya da ihmalden ötürü herhangi bir kişinin yargılanmasına ve cezalandırılmasına engel olmayacaktır.”
Durum böyle olmakla birlikte kanımızca bu eylemlere uygulanması düşünülebilecek tek yasal düzenleme TCK 203.maddesindeki mühür bozma suçudur.
Türk Ceza Kanunu’nun Mühür bozma başlıklı 203.maddesine göre “Kanun veya yetkili makamların emri uyarınca bir şeyin saklanmasını veya varlığının aynen korunmasını sağlamak için konulan mührü kaldıran veya konuluş amacına aykırı hareket eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.”
Ancak Mühür fekki, mühür kırma olarak da belirtilen bu eylemin düzenlendiği bu maddenin kapatılmış olan internet sitelerine teknik yöntemlerle girenler için uygulanabilmesi kanaatimizce mümkün değildir.
Zira burada teknik anlamda bir mühürden bahsetmek mümkün gözükmemektedir.
mühür:1. isim Bir kimsenin, bir kuruluşun adının veya unvanının tersine kazılı bulunduğu, metal, lastik vb.nden yapılmış araç, damga, kaşe 2. Bu araçla basılan ve imza yerine geçen ad (www.tdk.gov.tr)
Türk Ceza Kanunu’nun Suçta ve cezada kanunîlik ilkesi başlıklı 2.maddesine göre “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz. İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.”
Nitekim Yargıtay kararları da herhangi bir yaptırıma tabi tutulmamış olup, yasadaki bir boşluğun kıyas yoluyla doldurulması ve sanığın bu suretle cezalandırılmasının olanaksız olduğuna işaret etmektedir.
Dolayısıyla bu yönde gerek 5651 sayılı yasada gerekse Türk Ceza Kanunu’nda açık bir düzenleme olmadığı için bu eylemlerin yürürlükteki mevzuata göre suç teşkil etmeyeceği kanaatindeyim.
Ancak buradan da kapatılmış olan internet sitelerinde suça konu olan tweet gönderilmesi veya bu içeriğin retweet edilerek yayılmasının hukuka aykırı olmaya devam edeceği uyarısını da belirtmekte fayda vardır. Yani kapatılmış olan internet sitesine girmek başka bir eylem o internet sitesi içerisine girerek yasa dışı içerik yayınlamak veya yayınlanmasına aracılık etmek başka bir eylemdir.
Herkes kapatılmış olsun veya olmasın fiziki ortamda suç olan eylemlerin internet ortamında da suç olacağını bilmeli ve özellikle hakaret, iftira, tehdit, şantaj, özel hayatın gizliliğinin ihlal, kişisel verilerin korunması gibi Türk Ceza Kanununda düzenlenmiş eylemlerin internet aracılığıyla işlenmesinin de suç olduğunu hatta çoğu kez ağırlaştırıcı sebep olarak uygulandığı hususunu da unutmamalıdır.