DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 10.Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18.11.2003 tarih ve 2001/668-2003/1616 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalının Aksaray Şubesi nezdinde bulunan iki hesap üzerinden internet aracılığı ile işlem yapabilmesi için şifre aldığını, internete girdiğinde hesabın sıfırlandığını görünce yaptığı araştırma sonunda, toplam 610 milyon liranın Turan Bulut tarafından bankanın Zincirlikuyu Şubesi’nden çekildiğini öğrendiğini, Turan’ın arkadaşı Murat’ın müvekkilinin çalışma odasındaki ajandadan şifreyi çaldığının polis kayıtlarında yer aldığını, davalının 18 yaşını doldurmayan Turan’a ödeme yapmakla kusurlu olduğunu, basiretli davranmayan davalının ödeme yapmaması gerekirken, zarara neden olduğunu ileri sürerek, 610.000.000 liranın temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının şifreyi çaldırmakla kusurlu olduğunu, havale alıcısı küçük’ün vekili ile gelmesi yada velinin yazılı onayını getirmesi halinde ödemenin yapılması gerektiğinden, zarara banka eyleminin neden olduğunun söylenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, dosya kapsamına, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının şifreyi muhazadaki özensizliği, davalının da reşit olmayan havale alıcısına ödeme yapması nedeniyle yarı yarıya kusurlu oldukları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 28.02.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 10.Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18.11.2003 tarih ve 2001/668-2003/1616 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalının Aksaray Şubesi nezdinde bulunan iki hesap üzerinden internet aracılığı ile işlem yapabilmesi için şifre aldığını, internete girdiğinde hesabın sıfırlandığını görünce yaptığı araştırma sonunda, toplam 610 milyon liranın Turan Bulut tarafından bankanın Zincirlikuyu Şubesi’nden çekildiğini öğrendiğini, Turan’ın arkadaşı Murat’ın müvekkilinin çalışma odasındaki ajandadan şifreyi çaldığının polis kayıtlarında yer aldığını, davalının 18 yaşını doldurmayan Turan’a ödeme yapmakla kusurlu olduğunu, basiretli davranmayan davalının ödeme yapmaması gerekirken, zarara neden olduğunu ileri sürerek, 610.000.000 liranın temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının şifreyi çaldırmakla kusurlu olduğunu, havale alıcısı küçük’ün vekili ile gelmesi yada velinin yazılı onayını getirmesi halinde ödemenin yapılması gerektiğinden, zarara banka eyleminin neden olduğunun söylenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, dosya kapsamına, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının şifreyi muhazadaki özensizliği, davalının da reşit olmayan havale alıcısına ödeme yapması nedeniyle yarı yarıya kusurlu oldukları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 28.02.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.