DAVA : Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 4.6.2008 gün ve 2007/23-2008/316 Sayılı kararı reddeden Daire’nin 11.5.2010 gün ve 2008/13573-2010/5225 Sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, 1997 yılında kurulan müvekkili şirketin Türkiye genelinde hizmet kalitesinin haklı bir üne kavuşup marka haline geldiğini, 2006 yılında kurulan davalı şirketin müvekkilinin internet sitesiyle aynı adı taşıyan web sayfasında ve diğer tanıtım vasıtalarında “1997 yılında kuruldukları, 2006 yılından itibaren A.Ş. olarak faaliyetlerine devam ettikleri” yolunda ibareler kullanmak suretiyle sanki müvekkili şirketin devamı izlenimini yarattığını, davalı eyleminin haksız rekabet olduğunu ileri sürerek, davalı şirketin haksız rekabetinin önlenmesine, fiili durumun ortadan kaldırılmasına, şimdilik 1.000 ytl maddi, 6.000 ytl manevi tazminatın tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf yanıt vermemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, tarafların Ankara Gölbaşı ilçesinde andezit taşı işlemek suretiyle ticari faaliyet gösterdikleri, davacı şirketin 1997 yılında Ankara’da, davalı şirketin ise 2002 yılında İstanbul’da kurulup 2006 yılında merkezini Ankara’ya taşıdığı, davalı şirketin internet sitesinde kendi kuruluş bilgilerine aykırı düşecek ve davacı şirketi çağrıştıracak biçimde “1997 yılında Ankara’da limited şirket olarak kuruldukları ve 2006 yılına değin bu şekilde faaliyet gösterdikleri” yolunda tanıtım yapmasının aynı alanda ve bölgede limited şirket unvanıyla faaliyet gösteren davacı şirket aleyhine haksız rekabet oluşturacağı, tarafların ticaret unvanlarındaki “Surtaş” çekirdek ibaresi aynı ise de, davalının tescilli unvanını kullanmasının haksız rekabet oluşturmayacağı, davalının haksız rekabet teşkil ettiği kanısına varılan internet tanıtımının, genel hayat tecrübeleriyle sabit olduğu üzere, sınırlı bir kitle tarafından takip edilen özelliği sebebiyle tek başına kar artışındaki düşüşün sebebi olmasının mümkün olmadığı sonucuna varılarak, davalı şirketin internet sitesinde yer alan “1997 yılında Ankara’da kurulduğuna” dair ibarelerle tanıtım yapmasının haksız rekabet olduğunun tespit ve men’ine, 6.000 ytl manevi tazminatın tahsiline, hüküm özetinin ilanına, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyiz istemi Dairemizin 11.5.2010 tarihli kararında yazılı gerekçeyle reddedilmiştir.
Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin H.U.M.K.nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin H.U.M.K.nun 442 nci maddesi gereğince reddine, alınması gereken 35,50 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 Sayılı Yasayla değiştirilen H.U.M.K.nun 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 172,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 11.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.