DAVA : Davacı H.K. vekili Avukat S.Y. Ç. tarafından, davalı Ş. Ş. aleyhine 23/7/2002 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 18/2/2003 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : Dava tazminat istemine ilişkindir. Davacı davalının internet hattından kendi adı kullanılarak dava dışı bir şahsa gönderilen ve hakaret içeren e-mailler nedeniyle dava dışı şahsın şikayeti üzerine Cumhuriyet Savcılığı tarafından sanık olarak ifadesinin alındığını, Polis Yüksek Okulu öğrencisi olup, böyle bir suçlama nedeniyle mesleğini kaybetme kaygısı yaşadığını, davalı hakkında açılan ceza davasının müştekinin şikayetten vazgeçmesi nedeniyle ortadan kaldırıldığını, davalının kişilik haklarına yönelen eylemi nedeniyle 10.000.000.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiş, yerel mahkemece dava reddedilmiştir.
Yargılama sırasında görüşüne başvurulan bilirkişiye göre bir e-mail adresine girilerek başka bir kişi tarafından o adresten herhangi bir yere e-mail göndermek mümkündür. İnternet ortamındaki her bilgisayarın bir IP ( İnternet Protocol ) numarası vardır. Kişisel bilgisayarlarda internete bağlanıldığında IP nosu servis sağlayıcı tarafından verilir. Aynı şekilde bir servis sağlayıcısından internet hizmeti alan bir kişi başka bir servis sağlayıcısı olmaksızın komşularına da buna dağıtabilir. Bu halde modemin bağlı olduğu bilgisayarın IP nosu tesbitte çıkar ve bu telefon numarası görülür. Bunun dışında Heykır olarak tabir ettiğimiz kişiler tarafından da bir e-mail adresine girilip, e-mail gönderildiğinde e-mail gönderildiği bilgisayarın IP nosunun farklı olarak gösterilmesinin sağlanması dolayısıyla bağlanan telefon numarasının da farklı olarak görünmesinin sağlanması mümkün olabilir. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davalının internet hattına girilerek üçüncü kişiler tarafından e-mail gönderilmesi mümkün olmakla birlikte internet güvenlik sisteminin düşük tutulması halinde bu şekilde bir kullanım söz konusu olabilir. Oysa davalı internet güvenlik sistemini en üst düzeyde kullanarak bu tür bir kullanıma engel olabilirdi. Davalının kullandığı sistemin üçüncü şahıslara zarar vermeyecek şekilde bulundurması gerekirken açıklanan şekilde önlem almamış olması sorumluluğunu gerektirir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeksizin davanın reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 4.3.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.