Davacılar E. G. ve Ş. G. vekili Avukat A. T. tarafından, davalı M.A.Ş. aleyhine 24/12/2001 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden doğan maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/7/2002 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir .
2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; davacılar, P.bank’tan aldıkları, Visa Gold ek kartın çalındığını, çalan kişinin davalı şirketten alışveriş yaptığını, alışveriş bedelinin bir bölümünü bankaya ödediklerini belirterek uğradıkları zararın tazminini istemişlerdir. Mahkemece istem kabul edilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir.
Davacıların Visa Gold ek kartının çalındığı, çalan dava dışı 3. kişinin davalı şirketten bu kartı kullanarak mal aldığı, mal bedelinin bir kısmını davalılar tarafından ödendiği anlaşılmaktadır. Dosya arasında bulunan Kredi Kartları Üye İşyeri Sözleşmesinin 4.1.1. maddesi gereğince üye işyerinin kredi kartı ile satış işlemini tamamlamadan önce kart kullanan kişinin resimli ve geçerli kimlik belgesini inceleyerek kart hamili olduğunu, satış belgesi üzerine kart sahibinin imzasını alarak bu imzanın kart üzerinde bulunan imza ile benzerliğini, kredi kartı fotoğraflı ise fotoğrafın kart hamili ile aynı olduğunu… kontrol etmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüklerini yerine getirilmediğinden davacıların uğradığı zarardan sorumlu olduğu mahkemece de benimsenmiştir. Ancak davacıların kredi kartını kaybetmesi özensiz bir davranış olup onların bölüşük kusurunu oluşturur. Şu durumda BK’nun 44. maddesi gereğince davacıların bölüşük kusur oranı belirlenerek tazminat miktarının ona göre belirlenmesi gerekir. Mahkemece davacıların tamamen kusursuz olduğu benimsenerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan karar bozulmalıdır.
3- Davacı tacir olmadığına ve uyuşmazlık haksız eylemden kaynaklandığına göre TTK’nun 4 ve 21. maddeleri uyarınca tazminata uygulanması gereken faiz yasal faizdir. Anılan yön gözetilmeden tazminata reeskont faizi uygulanmış olması usul ve yasaya aykırı olup karar bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2 ve 3) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28.5.2003 gününde  oybirliği ile  karar verildi.