DAVA : Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine ve buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin hüküm altına alınması isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren ise davacının daha önce de uyarıldığı halde mesai saatleri içinde internete girerek bahis oynadığını, bu suretle aşırı şekilde borçlandığını, bir kredi kartı borcu sebebiyle icraya maruz kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının eyleminin büyük boyutlarda olmadığı, usulsüz bir banka işleminin olmadığı ve toplu iş sözleşmesi dahilinde eylemin kınama cezası ile cezalandırılmasının mümkün olabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18, maddesinde iş sözleşmesinin İşveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu geçerli sebepler İş Kanunu’nun 25, maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen sebepler niteliğinde olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir. İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından Önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı işçi, 2003 yılından itibaren işyerindeki işverene ait bilgisayarı kullanarak günde birkaç kez internete girerek bahis oynamaktadır. Bu konuda ve aşırı borçlanması sebebiyle daha önce uyarıldığı yazılı belgeler İle davacının müfettişe verdiği savunma içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacının bu davranışı sebebiyle aşırı derecede borçlandığı ve bir başka bankadan almış olduğu kredi kişi borcundan dolayı icraya maruz kaldığı da görülmektedir. Davacının mesai saatleri içinde bahis sitelerine girmek üzere internet kullanımlarının bazı günler birkaç saati bulduğu da dikkate alındığında, davacının söz konusu davranışlarının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı açıktır. Böyle olunca davacının iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayandığının kabulü gerekir. Davanın reddi gerekirken yazılı şekilde isteklerin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4857 Sayılı İş Kanunun 20/3, maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1- ) İstanbul 8. İş Mahkemesinin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- ) Davanın REDDİNE,
3- ) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına.
4- ) Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 25.00 YfL, yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5- ) Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 400 YTL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
6- ) Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 10.10.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.