Danıştay 11.Dairesi Başkanlığı 13.06.2017 tarihli kararıyla özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerle ilgili olarak önemli tespitlerde bulundu.
Dava, davalı idarenin toptancı hali biriminde görev yapan personelin mesai takibinin sağlanması amacıyla başlatılan yüz tarama sistemi uygulamasına son verilmesi talebi ile davacı sendika tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştı.
İdare mahkemesince; davalı idarenin tüm birimlerinin mesai takibinde anılan yöntemin kullanılmadığı, uygulamanın gerçekleştirildiği birimin konumu ve vardiyalı çalışma sistemi nedeniyle personelin kontrol ve denetiminde güçlük yaşanması karşısında bahse konu uygulamaya geçildiği; yüz tanıma sisteminde personelin yüz görüntüsünün sayısal kodlara çevrilerek karşılaştırma yapmak suretiyle çalıştığı göz önünde bulundurulduğunda, yapılan uygulamanın veri kaydetme olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle, hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılan dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verilmişti.
Kararın temyiz edilmesi üzerine konuyu inceleyen Danıştay tetkik hakimi; mesai takibi amacıyla yüzün belirli referans noktalarının alınarak bu verilerin sisteme kaydedilmesi, daha sonra personel geçişlerinde mevcut veri ile, o esnada alınan görüntünün karşılaştırılmak suretiyle eşleştirilmesi mantığına dayanan “yüz tarama” uygulamasında, kişinin görüntüsünün veri tabanında kaydedilmesi, niteliği itibarıyla kişisel veri alınması olduğundan; “özel hayatın gizliliği” kapsamında değerlendirilmesi gereken davalı idare işleminin Anayasal ilkelerle bağdaşmadığı, belirtilen nedenle temyizen incelenen ve dava konusu işlemi hukuka uygun bulan davanın reddi yönündeki mahkeme kararının bozulması gerektiği yönünde görüş bildirdi.
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince, personelin yüz tanıma sistemi ile mesai kontrolünün yapılması uygulamasının, temel hak ve hürriyetler içerisinde sayılan özel hayatın gizliliği ilkesi kapsamında kişisel bilgi veya kişisel verilerin alınması kavramları içinde değerlendirilmesi gerektiği, olayda, personelden kişisel veri alınması kapsamında olan “yüz tanıma sistemi” ile mesai takibi uygulamasının, kamusal alanda da olsa “özel hayatın gizliliği” ilkesi kapsamında bulunduğu açık olup, dava konusu işlem tarihi itibarıyla uygulamanın sınırlarını usul ve esaslarını gösteren bir yasal dayanağın bulunmaması, toplanan verilerin ileride başka bir şekilde kullanılamayacağına dair bir güvencenin mevcut olmaması göz önüne alındığında, yukarıda belirtilen temel haklar ve Anayasal ilkelerle bağdaşmayan dava konusu işlemde ve davanın reddi yolundaki mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmadığı belirtilerek mahkeme kararının BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kararla ilgili daha ayrıntılı bilgilerin yer aldığı makaleye aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
http://www.ozgureralp.com/danistay-yuz-tarama-sistemiyle-mesai-takibine-iliskin-onemli-bir-karar-verdi/
Kararın tam metnine aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.