Dava: Taraflar arasında görülen davada Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14.06.2011 tarih ve 2010/358-2011/205 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, müvekkilinin Türkiye’nin ilk <tuning> şirketlerinden biri olduğunu, müvekkiline ait <abt sportsline> adlı markanın 2005/23370 tescil no ile TPE nezdinde tescilli olduğunu, davalı firmanın www.istanbulgaraj.com ve www.istanbulgaraj.net adlı internet adresi bulunduğunu davalı şirketin <abt sportsline> ibaresini ürün ve ürün ambalajlarında, internet sitelerinde bire bir kullanıldığını, işyerinin tanıtımını sağlayan internet sitesinde ve tabelalarında <abt> ibaresini marka olarak kullandığını, ileri sürerek markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, men’i-ne, ref’ine, markasal kullanımın önlenmesine, maddi ve manevi zararın tespitine, tecavüz teşkil eden ürünlere ve ticari evraklara elkonulması ve imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı yanın markası olduğunu iddia ettiği işaret müvekkili tarafından kullanılmadığını, <ABTsportsline> markası davacı şirketi aşan bir marka olduğunu, davacı şirketin kendi markasını yaratmak yerine 100 yıldan fazla bir zaman önce kurulan yabancı firmaların markalarını Türkiye’de tescil ettirmek suretiyle haksız kazanç elde etme amacında olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, bilirkişi raporunda belirtilen internet sitelerinin sahiplerinin sistemde gizli olup, özellikle siteler içerisinde davacının eldeki davaya dayanak gösterdiği 2005/23370 nolu markanın kullanıldığına dair bir veri bulunmadığı arşiv incelemesi neticesinde de iddiaya konu kullanım şeklinin mevcut olmadığının rapor edildiği, davacı tarafa davalının eylemlerinin ispatı yönünde delil bildirmesi için kesin süre verilmesine rağmen, belirtilen sürede ve devam eden oturumlarda davacının iddiasının ispatı kapsamında (davalıya atfedilen eylemler için) delil sunulmadığı, bu kapsamda davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,75 TL. temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.