Dijital Miras’ın Oluşması ve Korunması
Dijital Miras, Antalya BAM (İstinaf) Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin E.2020/1149 ve K.2020/905 Esas sayılı kararında ele alınmıştır. Ölen kişinin eşinin “iCloud” hesabının terekeye dahil edilmesi başvurusu ilk derece mahkemesi tarafından reddedilmiştir. İstinaf Mahkemesi ise ,”terekenin tespitinin reddi” kararının bozulması hakkında karar vererek ilk kez dijital tereke kavramı hakkında açıklama yapmıştır. Yazı, ilgili kararın Türk Hukukundaki etkisi ve Dünya’daki uygulamalara göre değerlendirilmesi amacıyla hazırlanmıştır.
-
Dijital Miras Nedir?
Dijital miras ve malvarlığı kavramı, videolar, fotoğraflar, e-postalar, kişisel sosyal medya hesapları gibi elektronik olarak depolanan ve yalnızca dijital formda bulunabilen diğer varlıklar anlamına gelmekle birlikte bunlarla sınırlı değildir. Ekonomik değeri olan ya da olmayan, soyut olarak depolanabilen, üretilebilen her türlü hak dijital ortamda olmasıyla dijital malvarlığı haline gelebilir.
-
Dijital Miras Hakkında İstinaf Mahkemesinin Kararı
-
Dijital Mirasın “Ekonomik Değer Taşıması” Değerlendirmesi
Kararda asıl olarak talebin özünden yola çıkılması gerektiği ve talebin özünün “Terekenin Belirlenmesi”nden ibaret olduğu, bu nedenle öncelikle terekenin medeni kanun çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği savunulmuştur.
Türk Medeni Kanunu 599/2. maddesi hükmünde; “Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, mirasbırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar”
İstinaf Mahkemesi bu kanun hükmünden yola çıkarak “dijital para cüzdanlarının bağlı olduğu e posta hesaplarının da artık kişisel kullanımı aşıp ticari değeri olan dijital mal varlığı kapsamına girmeye başladığı anlaşılmaktadır” yorumunu yapmıştır. Bu ifadeden dijital terekenin aktif veya pasif olarak terekeye dahil edilebilecek bir ekonomik nitelik taşımasının gerektiği açıktır. Dijital içeriklerin hepsinin terekeye dahil olduğu kanısına varmamız doğru olmayacaktır.Öyleki, dijital mirasın içeriği yalnızca ekonomik değertaşıyan aktifler ile sınırlı değildir.
-
Dijital Mirasın Özel Hayatın Gizliliği Açısından Değerlendirmesi
İstinaf Mahkemesi “Özel Hayatın Gizliliği” açısından hukuki bir görüş gerektireceğini söyleyerek bu konuda bir değerlendirme yapmaktan kaçınmıştır:
“*****@gmail.com hesabının müteveffaya ait olup olmadığı hususu teknik bir konu olup mahkemece ancak bilirkişi raporu alınarak tespit edilebileceği açıktır. Bunun tespitinden sonra ise talep edenin ilgilinin temsilcisi olduğu ve bu bilgilerin verilmesinin Elektronik Haberleşmenin Gizliliği Kanununa aykırılık teşkil edip etmeyeceği hususu hukuki bir değerlendirme gerekecektir.”
Elektronik Haberleşmenin Gizliliği Kanunu’nun temelini Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve Anayasa 20. maddesi oluşturmaktadır. Bu konuda yapılacak hukuki değerlendirmeler açısından, Türk Ceza Kanunu, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca Kişisel Verileri Koruma Kurumunun ve diğer devlet uygulamalarının uygulamalarına bakmak bizim için yol gösterici olacaktır.
-
Dijital Mirasın Türk Ceza Kanunu Özel Hayatın Gizliliği Hükmü ile Değerlendirilmesi
Türk Ceza Kanunun “ Özel hayatın gizliliğini ihlal” başlıklı 134. maddesi aşağıdaki gibidir:
“Madde 134- (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.(1)
(2) (Değişik: 2/7/2012-6352/81 md.) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.”
Maddenin lafzından veya ruhundan gerçek ya da kişilere ilişkin bir yorum yapılmadığı görülmektedir. Türk ceza kanununda ölülere karşı işlenebilecek suç olarak yalnızca “Kişinin hatırasına hakaret” suçu yer almaktadır:
“Madde 130- (1) Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilat ederek hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri oranında artırılır.
(2) Bir ölünün kısmen veya tamamen ceset veya kemiklerini alan veya ceset veya kemikler hakkında tahkir edici fiillerde bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Türk Ceza kanunu hükümleri uyarınca ölü kişinin kişisel verilerine erişim özel hayatın gizliliği ihlali kapsamında değerlendirilmemektedir. Gerçek kişilere uygulanması niteliği ve kanunilik ilkesi gereğince işlenemez suç olarak değerlendirilmesi mümkündür.
-
Kişisel Verilerin Korunması Kurumunun 18/09/2019 Tarihli ve 2019/273 Sayılı “Ölü Kişilerin Verilerine Yakınlarının Erişim Talebi Hakkında” Kararı
Kişsel Verileirn Korunması kurumunun doğrudan Dijital Miras ile ilgili olmasa bile ölü kişilerin kişisel verilerine ilişkin belirlediği kapsam önemlidir.
İlgili Karar vefat eden eşinin klinikte tutulan tüm medikal bilgilerine erişim talebine klinik tarafından yanıt olarak resmi olmayan yollarla kendisi ile veri paylaşılamayacağının söylenmesi üzerine Kurum’a yaptığı başvuru hakkındadır.
Kurum;
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun (Kanun) 3 üncü maddesinde ilgili kişinin “kişisel verileri işlenen gerçek kişi” olarak tanımlandığı,
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28 inci maddesinde ise kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başladığı ve ölümle sona erdiği hükmünün yer aldığı,
Kanunun 11. maddesine göre ilgili kişinin kendisi ile ilgili kişisel veriler hakkında bilgi talep edebileceği,
nedenleriyle ölü kişilerin kişisel verilerinin Kişisel Verileri Koruma Kanunun 11. Maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna varmıştır.
Bu uygulamanın temelinde insan haklarının yaşayan gerçek kişilere uygulanacağı görüşünden hareket edilmesiyle ortaya çıktığı açıktır. Dijital mirasın belirlenmesinde ölünün kişilik haklarının varlığından söz edilmemektedir.
-
Dijital Miras Uygulamalarında Avrupa Ülkelerinin Durumu
-
İngiltere
Pek çok insanın Dijital sahipliklerini vasiyetnamesine dahil etmesine rağmen, İngiltere ve ingiliz hukuku ölümden sonra kişilik haklarının devam etmediği kabul edilmektedir. Dolayısıyla dijital mirasın mirasçılara intikali kabul edilmemektedir. Bu düşüncenin hukuki temelini Avrupa İnsan Hakları Beyannamesinin 8. maddesinin, bildirgenin diğer maddeleri gibi, yalnızca yaşayan varlıklara uygulanacağı ve GDPR’da yer alan “natural persons” ifadesinin de aynı nedenden dolayı yalnızca yaşayan kişilere uygulanacağı oluşturmaktadır.
GDPR’ın ölü kişilere uygulanmayacağı görüşüne karşılık, İngiltere Sağlık Araştırmaları Konseyi gibi, ölü kişilerin kişisel verileri hakkında bir karar vermesi veya karar verebilecek bir kişi ataması durumunda murisin bu kararına saygı duyulması gerektiği görüşünü savunanlar da bulunmaktadır.
-
Fransa
Fransız Veri Koruma Yasası 6. maddesine göre kişi ölümünden önce bir kişi atayarak veya ölümünden sonra belirli şartların sağlanması halinde Kişisel verilerinin depolanması, silinmesi veya haberleşme hürriyeti kapsamındaki haklarını kullanabilmektedir.
Fransa Veri Koruma otoritesi (CNIL), mirasçıların murisin kişilerin Sosyal Medya hesaplarının akıbeti hakkında kimliklerini belgeleyerek başvuru yapabileceklerini ancak sosyal medya hesaplarına erişimin prensip olarak, bir sosyal ağdaki veya bir e-posta hesabındaki bir profilin kesinlikle kişisel olduğu ve yazışmalarının haberleşme gizliliğine tabi olacağına dair yorum yapmaktadır.
-
İspanya
İspanya Veri Koruma Yasası açıkça ölü kişilere uygulanmayacağına hükmetmektedir. Bu doğrultuda, vefat eden kişilerin akrabalarının, partnerlerinin ya da mirasçılarının veri sahibi veya yasa tarafından yasaklı olmadıkça kişisel verilere erişme, düzeltme ve silme haklarını kullanabileceği öngörülmüştür.
-
Almanya
Almanya Federal Yüksek Mahkemesinde görülen davada online kişisel verilerin mirasa dahil olacağına hükmetmiştir.
Davada tren kazasında ölen 15 yaşındaki kızın ailesinin Facebook’a yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine başlayan dava, Alman Yüksek Mahkemesinin, Alman Medeni Kanununa göre ölen kişinin mirasçılarının tüm aktif ve pasiflerini devralacağı dolayısıyla dijital verilerin mirasçılara intikal edeceği sebepleriyle Facebook’un “yüksek gizlilikte kişisel veri” iddiasını kabul etmemiştir.
-
Amerika Birleşik Devletleri
Amerika’da ölümden sonraki kişilerin hakları Amerikan Anayasası 14. değişiklik kapsamında özel hayatın gizliliği hükümleri arasında değerlendirilmektedir. Ancak bu konuda federal devletlerin düzenlemeleri değişiklik göstermektedir. Mahkemeler genellikle ölülerin menfaatinin artık bulunmadığı bu nedenle korunacak menfaatin kalmadığı yorumunu yapmaktadırlar. Ancak vasiyetnamede yer alması halinde, case-law temelli anglo amerikan hukuk sisteminin gereğince, ölünün isteklerini her şeyin üzerinde tutulması uygulamada esas olduğundan, ölünün talebinin öncelikli olarak göz önüne alınacağı yorumu yapılmaktadır.
-
Sosyal Medya Şirketlerinin Sunduğu Seçenekler
Çeşitli Sosyal Medya Siteleri kişinin ölümü ile birlikte hesabına ne olacağını seçme imkanı vermektedir.
-
Facebook
Facebook bir kullanıcının vefat etmesi bilgisi kendisine ulaştırıldığında hesabı anıtlaştırma uygulaması bulunmaktadır. Bu hesabın yönetimin ise hesabın esas kullanıcısının önceden seçtiği “hesap varisi” olan kişiye devredilmekte ve bu yeni kullanıcının hesap üzeirnde yapabileceklerini sınırlanmaktadır.
-
G-Mail
G-mail ise ölen kullancının yakınlarına hesabı kapatmak, içeriğe ulaşmak için talep oluşturmak ve vefat edenin hesaplarından kalan parayı talep etmek gibi üç farklı amac göre farklı yöntemler sunmaktadır.
-
LinkedIn
Başvuru halinde form doldurularak hesabın kaldırılması ve silinmesi seçeneğini sunmaktadır.
-
Instagram
Yine Facebook sisteminden bir uygulama olarak hesap anıtlaştırma yapılmaktadır. Bununla birlikte doğrulanmış birinci dereceden akrabalar, vefat eden yakınları hesabının Instagram’dan kaldırılmasını talep edebilir.
-
Twitter
Vefat eden kişi hakkında paylaşım yapmayı yasaklayan ve yakınlarına kötü içerik bildirimi yapma hakkı tanıyan bir politikası bulunmaktadır.
Kişisel Verilerin Korunması Kurumunun 18/09/2019 Tarihli ve 2019/273 Sayılı “Ölü Kişilerin Verilerine Yakınlarının Erişim Talebi Hakkında” Kararı: https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/6710/2019-273
Başka yazılarımız için https://www.eralp.av.tr/datatilsynet-internet-sitesi-cerez-onayi-ve-aydinlatmasi-karari/